İÜDÜG: Uzaktan eğitim yeni mağduriyetlere neden olacak
İstanbul Üniversitesi Demokratik Üniversite Girişimi (IÜDÜG) ve Türk Eğitim-Sen, depremzedelerin yurtlarda barınması amacıyla bahar döneminde üniversitelerde uzaktan eğitimi eleştirdi.
‘GERÇEKÇİ ÇÖZÜMLER ARAMA ZAMANI’
İÜDÜG’den yapılan yazılı açıklamada, deprem nedeniyle sıkıntılı günler yaşandığı vurgulanarak, “Merkezi ve tek duraklı karar süreci maalesef yükseköğretim kurumlarında da yürütülüyor. Üniversiteler direnemiyor ve edemeyecek. Yerel kararlar almak ve inisiyatif kullanmak.” Açıklamada, pandemi döneminde yaşanan uzaktan eğitimin fırsat eşitliğini derinleştirdiği, yeniden uygulanmaya başlanması halinde ‘izolasyon’ yaratacağı belirtildi. Açıklamada, konu hakkında şu ifadelere yer verildi: “Yurtların depremzedelere yönelik kullanımına yönelik böyle bir çare aramak, olası seçenekleri tamamen dışlamak iyi niyetli sorgulamalara açıktır. YÖK ve tüm karar vericiler bir an önce bu kararından vazgeçmelidir. Yine ‘uzaktan eğitim’ sorunu.Kararla bağlantılı olarak depremzedelerin barınma sorununun analizi gerçekçi bir yol değil.Analiz aranırsa İstanbul’da veya daha birçok yerdeki boş konut stoku artacaktır. önce KYK yurtları, devlet misafirhaneleri, oteller ve pansiyonlar depremzede ailelerinin barınma sorununa çözüm olacak.Artık gerçekçi analizlere yönelme zamanı.Yurtların boşaltılması, üniversitelerde uzaktan eğitim sorunları daha da büyütecek. Türkiye’de otel ve konaklama tesislerindeki yatak sayısı 1 milyon 862 bin 200, KYK öğrenci yurtlarının kapasitesi ise 8. 50 bin KYK yurtlarını tercih edeceğim mağduriyet yaratacağım.”
‘UZAKTAN EĞİTİM KARARI GERİ DÖNÜLMELİ’
Çözüm önerilerinin paylaşıldığı açıklamada, “Üniversitelerin depremden etkilenmeyen bölümleri tercih edilerek bahar döneminde öğrenci ve öğretim üyeleri misafir kabul edilebilir. konaklama sırasında kendi imkanları ile analiz yapılması desteklenmelidir.Bu şartları taşımayanlar misafir kabul edilmemelidir.Yerleşecek üniversitelerin konaklama tesislerine göre analiz üretilmesi mümkündür.Öğrenci ve akademik personel transfer ve yer değişikliği için sağlanacaktır.
Öte yandan deprem bölgesindeki üniversiteler, laboratuvarlar, akademisyen odaları, kütüphaneler hariç sağlam binalar ve odalar, depreme yardımcı olacak ve altyapıyı tamir edecek kişi ve kuruluşların kullanımına tahsis edilmelidir.
YÖK’e ve karar vericilere açık bir davettir. Uzaktan eğitim kararı derhal geri çekilmeli, yaranın fiziksel ve ruhsal etkilerinin derinleşmesine neden olacak izolasyondan kaçınılmalıdır. Sorunlu bir gencin, geleceğin ülkesine fayda sağlamadığı açık bir gerçektir.”
Ayrıca tüm binaların statik, deprem güvenliği, zemin ve yapı kalitesi açısından ivedilikle değerlendirilmesi ve sorunlu binalarda oluşturulacak uzman bir yapı denetim komisyonu aracılığıyla acil tahliye kararı alınması gerektiği belirtildi. İstanbul Üniversitesi’ni arayın. Açıklamada, “Öğrencilerin ve tüm çalışanların hayatı her şeyden değerlidir” ifadelerine yer verildi.
‘ÜNİVERSİTELERİMİZİN HEMEN AÇILMASI BÜYÜK ÖNEMLİ’
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan da yaptığı açıklamada uzaktan eğitim kararından vazgeçilmesini istedi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın okulların açılması kararının isabetli olduğunu kaydeden Geylan, “Üniversitelerin bir an önce açılması büyük önem taşıyor. Afetzedelerin barınma ihtiyaçları ile ilgili alınacak ek tedbirler çok hızlı bir şekilde hayata geçirilecek ve üniversitelerin bir an önce yarıyıl kaybı olmadan eğitime açılması uygun olacaktır.
Eğitimde yaşanan kayıpların telafisinin uzun yıllara yayılacağını ifade eden Geylan, “Okulların açılmasının, çocuklarımızın akademik kayıplarının önüne geçmenin yanı sıra, çocuklarımızın zihinsel yıkımlarının rehabilite edilebileceği bir zemin oluşturduğu da bir gerçektir. öğrenciler. Asla erteleyemeyeceğimiz öncelikli konu eğitimdir. Devlet ve millet olarak tüm imkanlarımızı zorlayarak eğitime devam edeceğiz. Ayrıca üniversitelerimizin acilen açılması da büyük değer taşımaktadır. Pansuman tedbiri olarak depremzedelerin geçici barınmalarına yönelik KYK yurtları tahsis edildi. Afetzedelerin barınma ihtiyaçları ile ilgili alınacak ek tedbirler çok hızlı bir şekilde hayata geçirilecek olup, üniversitelerimizin ciro kaybı yaşamadan bir an önce eğitime açılması uygun olacaktır. Ayrıca Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) üniversiteler hakkında hızlı kararlar alması gerekiyor. Gerekirse üniversitelerin kapanacağı bu kısa süredeki kayıpları akademik yılın tamamlanacağı tarihi uzatarak telafi etmelidir.
MEB Bakanı Mahmut Özer başkanlığında afet koşullarında yürütülecek eğitim süreci ile okullar için alınan tedbir ve planlara ilişkin toplantıya da katılan Geylan, sahadan aldıkları tespit ve önerileri paylaştı. (HABER MERKEZİ)